Home / Haber / AKP’li Başkan 30 Ağustos’ta Çerkez Ethem’i andı

AKP’li Başkan 30 Ağustos’ta Çerkez Ethem’i andı

Balıkesir AKP İl Başkanı Mehmet Aydemir 30 Ağustos Zafer Bayramının yıldönümünde beraberindekilerle birlikte Çerkez Ethem anması düzenledi.

Anmadan fotoğrafları sosyal medya hesabından paylaşan AKP’li Aydemir, “Bandırma Emreköy’de, hemşehrilerimizin gönülden emek vererek hazırladığı Mevlid Programı’na katılarak Çerkes Ethem Bey’i, Kuvâ-yi Milliye kahramanlarımızı ve aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle andık. Bu güzel birlikteliğe emek veren tüm köylülerimize teşekkür ediyor, şehitlerimizi bir kez daha şükranla yâd ediyoruz. Rabbim birlik ve beraberliğimizi daim etsin” diye yazdı.

İşte o fotoğraflar:

ÇERKEZ ETHEM HAİN Mİ VATANSEVER Mİ

Araştırmacı yazar Zeki Sarıhan’ın Kaynak Yayınları’ndan çıkan Çerkez Ethem İhaneti kitabında dikkat çeken ifadeler kullanılıyor.

Çerkez Ethem’e ilişkin resmi belgelere dayanan kitapta Büyük Millet Meclisi Hükümeti, Ethem ve kardeşlerinin başlangıçta faydalı hizmetleri olmakla birlikte zamanla:

  • çeşitli suistimaller yaptığını,
  • halk üzerinde tahakküm kurmaya başladığını,
  • Ankara Hükûmeti’nin düzenli ordu kurma çabalarına karşı engel teşkil ettiklerini,
  • “bolluk devrinin sürmesi için entrikalar çevirdiklerini”
    ifade ediyor.

Metinde, bu tutumlarının giderek “kesin bir ihanete kadar gideceklerini gösteren işaretler” olarak değerlendirildiği yazılıyor.

Yani Meclis açısından Çerkez Ethem’in hareketleri artık bir vatanseverlik değil, ihanet tehlikesi olarak görülüyor.

ÇERKEZ ETHEM VE KARDEŞİ REŞİT’İN SAVUNMALARI

Kitapta 197–198. sayfalardaki belgelerde ise Ethem ve kardeşi Reşit’in kendi savunmaları yer alıyor:

  • Ethem, Mustafa Kemal’e karşı isyan ettiği yönündeki haberlerin “iftira ve yalan” olduğunu, kendisinin hâlâ vatanperver olduğunu ileri sürüyor (29 Aralık 1920 tarihli beyanname).
  • Reşit Bey ise İzmir basınında, Mustafa Kemal ile ayrılıklarının şahsi değil “menfaat-i umumiye” (kamu yararı) noktasında olduğunu savunuyor. Ancak onun açıklamalarında, meşru padişaha bağlılık ve hilafetin korunması vurgusu ön planda. Yani Ankara’nın “cumhuriyetçi” gidişatını reddeden bir çizgi sergiliyor.

Bu beyanlar, onların gözünde yaptıklarını bir ihanet değil, yanlış anlaşılan bir siyasi tutum olarak gördüklerini ortaya koyuyor.

Kitapta TBMM ve Mustafa Kemal cephesi açısından Ethem’in davranışlarını suistimal, entrika ve sonunda ihanete varan bir çizgi olarak nitelendiriyor.

Ethem ve kardeşleri ise kendilerini savunuyor, suçlamaları reddediyor ve aslında “vatansever olduklarını” söylüyorlar; fakat bunu padişaha bağlılık üzerinden tanımlıyorlar.

Zeki Sarıhan’ın Çerkez Ethem’in İhaneti kitabında aktarılan resmi belgeler ve Meclis’in değerlendirmesine göre Çerkez Ethem, düzenli orduya karşı tutumu ve Ankara’ya meydan okumasıyla “hain” olarak görülüyor.

Ancak kitabın ekler kısmında verilen Ethem ve kardeşlerinin kendi açıklamaları, onların kendilerini hâlâ “vatansever” olarak gördüğünü, fakat bu vatanseverliği padişaha bağlılık ve hilafetin korunması ekseninde tanımladıkları aktarılıyor.

Belgeler ışığında Ethem’in resmî tarih açısından hain konumuna düştüğünü, fakat onun kendi açısından vatanseverlik iddiasını sürdürdüğü ortaya koyuluyor.

ÇERKEZ ETHEM KOMÜNİST Mİ

Kitapta Çerkez Ethem’in komünist ya da solcu olduğu iddiası net bir şekilde reddediliyor.

Metinde, tarihçi Mete Tunçay’ın çalışmasına atıf yapılarak, Ethem’in T.H.İ.F (Türkiye Halk İştirakiyun Fırkası) ile bir ilişiği olmadığını söylediği belirtiliyor. Tunçay, Çerkez Ethem’in “kendilerini T.H.İ.F.’nin Çerkez Ethem’i ile işbirliği yaptığını kanıtlamak için başvuru yapanlara” “yalana” işaret ederek “gerçekte Ethem’in T.H.İ.F. ile hiçbir ilişiği olmamıştır” dediğini aktarıyor.

Çerkez Ethem’in kendi açıklamasına göre bu örgütlerle olan ilişiği sorulduğunda, kendisi “Ben bu gizli – açık cemiyet ve fırkalarla asla alâkadar değildim. Ankara’da olduğum müddet içinde ve daha sonra cepheye ziyaretlerime gelenler arasında sında bana mensup oldukları cemiyet ve fırkaların gayelerini izah edenler çoktu ve bir kısmını da ken dileriyle beraber olmamı teklif ettiler. Hiçbirisine müspet cevap vermedim” şeklinde cevap veriyor.

“Yeşil Ordu” ve solculuk İddialarını reddeden Çerkez Ethem, Hakkı Behiç’in “Yeşilordu” ile ilgili iddiaları dışında, Ethem’in Teyfik ve Saruhan milletvekili kardeşi Reşit ile birlikte aşırı sol eğilimli gizli “Yeşilordu”yu kurduğu yönündeki iddiaların ciddi ansiklopedilerde bile rastlanmadığını vurguluyor.

ZEKİ SARIHAN KİMDİR

1944’te Ordu Fatsa’da doğdu. Samsun-Ladik Akpınar İlköğretmen Okulu’ndan 1964’te mezun olarak köy öğretmenliğine başladı.

1970’te Gazi Eğitim Enstitüsü Türkçe Bölümü’nü bitirdi. Milas’a bağlı Selimiye bucağı ortaokulunda Türkçe öğretmenliği yaparken 12 Mart 1971’de başlayan dönemde mesleğine üç yıl ara vermek zorunda bırakıldı.

1986’da göreve döndü ve 1993’te Ankara 50. Yıl Lisesi’nden emekli oldu. Beyceli Köyü Kalkındırma Derneği başkanlığı, kısa bir süre Ankara Yüksek Okullar Talebe Birliği başkanlığı (1968) ve Gazi Eğitim Enstitüsü Öğrenci Derneği başkanlığı (1969) yapan Zeki Sarıhan, Kore Dostluk Derneği başkanlığı (2001-2003) ve Ulusal Eğitim Derneği genel başkanlığı (2003-) görevlerinde de bulundu.

Ocak 1980’de arkadaşlarıyla birlikte kurduğu aylık Öğretmen Dünyası dergisinin sahipliğini ve genel yayın yönetmenliğini üstlendi.