Güle güle Melis!

2000’lerin başıydı, üniversiteden yeni mezun olup Aktüel dergisinde çalışmaya başladığım ilk yıllarda tanıdım Melis’i.

Melis de o zaman daha kariyerinin çok başında, Mehmet Gürs’le çalışıyordu.

İş hayatında yaptığımız ilk hatalarda da, sosyal hayatımızdaki bol kahkahalı günler ve gecelerde de yan yanaydık.

Birlikte çok şey paylaştık, belki biraz da öğrencilikten yetişkinliğe geçtiğim dönem olduğu için bende çok iz bıraktı.

Ama tabii bunda Melis’in nev-i şahsına münhasır olmasının da etkisi çoktu.

Farklı bir enerjisi vardı, kendi kendine yetebilen nadir insanlardandı.

Onu en farklı yapan da gerçek oluşuydu.

Oynamazdı, kıvırmazdı, neyse oydu.

Aman da Bravo müdavimleri de bunu gayet iyi biliyor.

9 yıl önce, açıldığı gün itibarıyla Reşitpaşa’yı iyi yemek meraklılarının radarına soktu Aman da Bravo.

Ünü kulaktan kulağa yayıldı, kısa sürede şehrin en çok konuşulan mekanlarından biri oldu.

İlk günlerinde sadece öğle yemeği servisi vermesine ve rezervasyonsuz müşteri kabul etmemesine rağmen.

Deneyenler yemeklerini anlata anlata bitiremedi.

Hiç ummadığınız isimler bu yemekler uğruna kendini Reşitpaşa’da buldu.

Kısa sürede bir müdavim kitlesi oluştu.

Neyse ki bir süre sonra akşam yemeği servisi de vermeye başladı.

Adı da yemekleri kadar ilgi çekti.

Hatta Amanda Bravo isimli bir kadın kahraman olduğu bile sanıldı.

Oysa isim mekanın ortaklarından Melis Korkud’dan çıkmıştı.

Uzun bir restoran yeri arayışından sonra istedikleri gibi bir yer bulamayınca, catering işlerini yürüttükleri merkezde restoranı açmaya karar verdiler.

Melis bu kararlarına “Aman da bravo!” dediğinde ortağı / şef İnanç Çelengil de “Tamam, ismi bulduk!” dedi.

İşte adı Aman da Bravo sanılan kadın karakter de böyle doğdu.

Melis Korkud ve İnanç Çelengil’in 16 yıl önce birlikte kurdukları Prop Event adlı bir catering şirketleri vardı başta.

Yemekte de serviste de son derece başarılıydılar.

Uzun yıllar Mehmet Gürs’ün İstanbul Yiyecek İçecek şirketinde birlikte çalıştıktan sonra kendi şirketlerini kurdular.

Aman da Bravo ilk açıldığında, neyse ki catering hizmeti almadan da yemeklerinden deneyebilmek mümkün diye konuşuldu.

Yemek uğruna İstanbul’un her semtinden Reşitpaşa’ya gidilebileceğini kanıtladılar.

Sonra Bodrum’da Boho Yalıkavak’ta bir de yazlık mekan açtılar.

Daha sonra ise Melis ve İnanç, Aman da Bravo’yu Bebeköy’de bugünkü yerine taşıdı.

Dün sadece Türkiye gastronomi dünyası değil, İstanbul sosyal hayatının büyük bir kitlesi de büyük üzüntüyle Melis’e veda etti.

Onu tanıyan herkesin çok iyi bildiği gibi, Melis hep sevgiyle hatırlanacak.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir